26 Eylül 2011 Pazartesi

Amerikan Futbol Maçı


Geçtiğimiz Cumartesi günü ilk defa bir Amerikan futbol maçına gittim. Daha önce ne televizyonda izledim, ne merak ettim, ne de kurallarını bilirim. Bizim için futbol ne kadar önemliyse, Amerikalılar için de Amerikan Futbolu önemli olduğu için, eh bir de elimizde bilet olduğu için gidip neymiş ne değilmiş kendimiz görelim istedik.

Amerikalıların eğlenceleri bizimkinden tabiki de farklı. Onlar gündüzden eğlenceye, sahaya yakın alanlarda toplanıp piknik yapıp bira içip, oyunlar oynamaya başlıyorlar.



Ayrıca piknik alanına bir grup gelip şarkı söylüyor.


Yüzünü boyayan görmüştüm de vücudunu boyayan görmemiştim.



Biz pikniğe maçın başlamasına 5 dakika kala gittiğimiz için insan sayısı çok azdı. Ama biz giderken yüzlerce kişi piknik alanından sahaya doğru yürüyordu. Sanırım oldukça fazla kişi katılıyor bu etkinliğe.

Maça gelecek olursak, bando, amigo kızlar ve spiker eşliğinde futbolcuların sahaya koşarak girmelerini heyecanla bekleyen bir kalabalık vardı.


Her biri girdiğinde alkış kıyamet koptu, heralde akşam olsaydı havai fişek bile atacaklardı.


Fanlardan bir kaç görüntü;




Ayrıca her futbol takımının bir maskotu oluyor. University at Buffalo'nun ki de tabi ki buffalo.



Genel olarak Amerikan futbolu bana çok sıkıcı geldi. Bayan olmamın etkisi büyük tabi. Ama bunun dışında oyun boyunca çok fazla duraksama vardı, 5-10 saniye oynuyorlar sonra top yere düşüyo, 40 saniye sonra haydi baştan, rakibi ittire ittire ilerlemeye çalışmak falan. Bana göre oyunun özeti budur. Okul takımı olduğundan ve bizim gittiğimiz maç pek çekişmeli geçmediğinden bana sıkıcı gelmiş olabilir tabi.


Heyecanlı anlarından bir video yakalayabilmişim. Karşı takım gol atarken;


Oyun boyunca (4 saat kadar) amigo kızları bando müziği eşliğinde izleyicileri eğlendirmeye çalışıyorlar.






Filmlerde gördüğümüz gibi atlamalı zıplamalı fırlatmalı hareketler yapmadılar. Büyük hayal kırıklığı... Bir okul maçından çok fazla şey beklemişim biliyorum. Amigo kızlarla alakalı Hellcats diye bir dizi vardı. Orda oynayan amigo kızlar da okul takımındaydı ama tüm bu saydığım fırlatmalar dizinin her bölümünde vardı. Bu diziler yanlış yönlendiriyor insanları, cık cık cık.









En azından bir kere kule ve bir kere de ufacıcık bir atlama yaptılar. Sanki çok kolaymış gibi konuşuyorum biliyorum. Oraya çıksam durduğum yerde bile sıçrayamam büyük ihtimalle.



Evet solda kondisyon bisikletine binen bir futbolcu var.

Devre arasında bando, amigo kızlar ve gösteri ekibinin sergilediği show;


Sonuç? Buffalo Üniversitesi 17'ye 3 kaybetti.
İlk ve son olacağını düşündüğüm Amerikan futbol maçından izlenimlerim bunlar.
Bence yaşanması gereken bir deneyim ama 2. kere mi? Yok ben almayayım...

20 Eylül 2011 Salı

Cadılar Bayramı'na 40 Gün Kala?

Bugün yine Walden Galeria'da gördüğüm, bana enteresan gelen bir dükkandan bahsetmek istiyorum;


Çoğunuzun Amerika'da kutlanan "Cadılar Bayramı" yani "Halloween" dan haberiniz vardır. Bilmeyenler için kısa bir özet geçeyim. Her yıl 31 Ekim tarihinde kutlanan, çocukların değişik kostumler giyerek, kapı kapı dolaşıp şeker, çikolata gibi hediyeler aldıkları bir bayram. Sadece çocuklar olarak geçse de tanımda, yetişkinler de bu bayramı heyecanla bekliyor, kostüm partileri ve insanlari korkutma amaçlı çeşitli eğlenceler düzenliyorlar.

Cadılar bayramına 40 gün kala, bu yeri büyük bir alışveriş merkezinde görünce çok şaşırdım ve tabi ki merakla içeri girdim.



Ben sadece kostüm satan ufak bir yer beklerken, gayet büyük, bazıları komik bazıları ise korkunçumsu hareketli mankenler, yaş gruplarına göre ayrılmış çeşitli kostümler, maskeler, balta vampir dişi gibi bin bir çeşit aksesuarlarla dolu bir alışveriş yeri ile karşılaştım.





 İşin diğer bir ilginç yanı buradaki bütün bu hareket eden mankenlerin de satılıyor olması. Başta sadece show amaçlı konulduklarını düşünmüştüm fakat sonradan fiyat etiketlerini görünce bir daha şaşırdım. Demek ki insanlar bunları alıp evlerine ciddi ciddi kuruyorlar. Sizi bilmem ama Halloween için bu kadar çok uğraş verilip, para harcanması bana birazcık fazla geldi.



Eski filmler de hiç bir zaman modasını kaybetmiyor heralde.




Aşağıdaki fotoğraflar da kostümlerin bulunduğu yerlerden.



Vampir kostümlerini de görmesem şaşardım. Büyükler için olanını anladım da küçük vampir kıza pek anlam veremedim.


Biz de dayanamayıp bir kaç maske denedik.



18 Eylül 2011 Pazar

Amerika'da bir "Manikürcü"

Blogumun ilk postuna uzun süre düşündükten sonra, Walden Galeria isimli alışveriş merkezine yaptığımız bir ziyaret sırasında kararımı verdim. Güzellik ürünlerine ve bakıma meraklı olan bir kız olarak, ilk dikkatimi çeken yer bir "manikürcü"oldu.

Benim Türkiye'de bildiğim manikürcülerin çoğunun manikür için ayırdığı bir masa ve koltuğu bulunmuyor. Genelde pedikür koltukları vardır ve manikür de yaptıracaksan bu koltuklarda manikür-pedikürün yapılır.


Fotoğrafta gördüğünüz Lee Nails 6 adet pedikür koltuğu ve 12 adet manikür koltuğu ve masasına sahip bir yer.



Diğer dikkatimi çeken şey ise pedikür yapan çalışanlardan bir tanesinin erkek olması. Bizim henüz alışık olmadığımız bir manzara, ama zaman ne gösterir bilinmez.



Şimdilik benden bu kadar. Gelecek postlarda görüşmek üzere...